Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), İstanbul Üniversitesi (İÜ) edebiyat fakültesini bitirip bir süre farklı okullarda edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (MSGSÜ) sanat tarihi ve estetik dersleri verdi. 1939’da, mezun olduğu üniversitede kurulan Yeni Türk Edebiyatı kürsüsü profesörlüğüne getirildi. Milletvekilliği döneminin ardından ölene kadar da burada akademisyenliğe devam etti.
Şimdi, emek verdiği iki kurumun ortaklığıyla bir merkez kuruldu. İÜ Türkiyat Enstitüsü’nde bulunan Tanpınar arşivi, MSGSÜ’ye bağlı, şimdilik internet üzerinden yayın yapan bir merkezle araştırmacılara ve okurlara sunuldu.
İnternet sitesinde Tanpınar’ın defterleri, fotoğrafları, el yazısı şiirleri, hikâye taslakları, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanının tefrika nüshaları bulunuyor ve bu sayfaların sürekli güncelleneceği belirtiliyor.
MSGSÜ’den Prof. Dr. Handan İnci, bu merkezin kurulmasında en çok emeği geçenlerden. İnci, arşivdeki çalışmalarının 1999 yılında başladığını söylüyor:
“Sonra bir süre ulaşabilmem mümkün olmadı. Yeniden çalışma imkânı bulduğumda fotoğraflarını, bazı el yazısı notlarını kullanarak ‘Dünyam’ adlı bir albüm hazırlamıştım. Bu çalışma nedeniyle Tanpınar’ın yayıneviyle aramda Tanpınar’dan fazlaca alıntı yaptığım gerekçesiyle yıpratıcı bir hukuki süreç gelişti. Halbuki kitap bir belediyenin kültür hizmeti olarak piyasaya verilmemek kaydıyla basılmıştı. Bunlarla uğraşmak, evraka dönmemi geciktirdi. Üstelik böyle bir arşivi ortaya çıkarmak tek başıma yapabileceğim bir iş de değildi. Konusunda uzman kişilerden oluşan bir ekip kurmak gerekirdi.”
Geçen yıl bu ekip kuruldu ve Türkiyat Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Fikret Turan’ın onayıyla, Marmara Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetim Bölümü’nün işbirliğiyle arşiv dijital ortama aktarıldı. Böylece belgeler hem koruma altına alınmaya başlandı hem de tüm dünyadan araştırmacının erişimine açıldı.
Handan İnci, halen okuma çalışmaları süren arşivde “Tanpınar’ın yayımlamadığı çeviri kitabı ‘Mösyö Teste’, Yahya Kemal kitabına ait kimi notlar, Batı edebiyatıyla ilgili bazı makaleler, ‘Edebiyat Tarihi’nin tamamlanmamış ikinci cildine ait yazılar, makalelerinin taslak halleri, senaryo mu tiyatro mu olduğuna henüz karar verilemeyen bazı diyaloglar, Paris notları, hatıra parçaları, mektuplar ve çok sayıda okul defterine tuttuğu notlar” olduğunu söylüyor.
Handan İnci, ayrıca, “neyin ne olduğunu söylemek için çok erken olduğunu, bütün arşiv son satırına kadar okunup yayımlanmadan yoruma geçilemeyeceğini” belirtiyor:
“‘Suat’ın Mektubu’ bölümü çok karışık bir daktilo metin olarak sıralanmış. Konuyu elbette çözüyorsunuz az çok. Hatta Tanpınar bu kitabı nasıl kurgulamak istediğini gösteren bir anahtar metin de hazırlamış, sırayla adım adım ne yazacağını listelemiş. Ancak henüz okunmayan defterlerde bile bu roman hakkında notlar çıkabilir. Bu nedenle roman hakkında bütün taramalar bitmeden konuşmam mümkün değil.”
Handan İnci, önemli bir Tanpınar araştırmacısı. Bu arşivde onu özellikle neyin heyecanlandırdığını soruyorum, “Beni Tanpınar’ın henüz okumadığım her cümlesi heyecanlandırır” diye yanıtlıyor:
“Ama en hoşuma gidenler, yazı yazarken sayfanın üzerine düşmüş sigara küllerinin yanıkları, kahve lekeleri ve o sırada sıkıntıyla belki de sayfa kenarlarına yaptığı karalamalar, çiziktirdiği insan suratları oldu. Ama çizim konusunda çok başarılı değil, bunu söyleyebilirim.”
Tanpınar Merkezi adlı site sadece arşivin yayımlandığı bir platform olmayacak. Geniş bir biyografisi ve yazdığı eserlerin bilgisi, hakkında yazılmış bütün yazıların okunabileceği bir bölüm, eserlerinin daha iyi algılanmasına hizmet edecek bir okuma kılavuzu da var.
İnci’ye göre bu kılavuz sitenin en hoş bölümü olacak: “Çünkü romanların haritaları, adı geçen müziklerin linklerini, o mekanların fotoğrafları, Tanpınar’ın temel kavramlarını uzmanların yazılarından okuyabileceğiniz bir kavram sözlüğü de yer alacak.”
İnternet sitesi bir süre sonra gerçek bir merkeze dönüşecek ve bu merkez MSGSÜ bünyesinde açılacak. Burada neler yapılacağını Handan İnci şöyle anlatıyor:
“Merkezin varoluş amacı elbette öncelikle Tanpınar çalışmalarına akademik bir kimlik kazandırmak, mevcut birikimi bir yerde toplayıp okura sunmak. Ama daha önemlisi, Tanpınar’dan yola çıkarak başta İstanbul olmak üzere kültürel çalışmalara platform hazırlamak. Mimari, şehir planlama, heykel, resim, fotoğraf, sinema gibi bölümlerimiz var Üniversitemizde. Bunların her biri Tanpınar edebiyatının ana duraklarıdır. Biz de bu bölümlerin hocaları ve öğrencilerle bir araya gelerek çeşitli seminerler, geziler, sergiler yapmak niyetindeyiz. Merkezin çerçevesini akademi ve akademi dışı kültür çevrelerini kapsayacak şekilde geniş tutmayı hedefliyoruz.”
“Arşivin taranması ve sitenin kurulması işinde genç ve yetenekli bir ekip görev alıyor. Bunlar hem edebiyatı, hem bilgisayar tekniklerini hem de görsel tasarım yapmayı çok iyi bilen gençler. Arş.Gör. Varol Saydam, Arş. Gör. Zeynep Zengin, yüksek lisans öğrencileri Neşe Pelin Kaya ve Yakup Selçuk Yıldırım, site kurulum işlerinde büyük desteğini gördüğümüz Burak Kartal, eski yazı metinleri okumak için kadroya yeni katılan Banu İşlet, (bu ekip daha da genişleyecek) her gün siteye yeni içerik oluşturmak ve yüklemek için çalışıyorlar.”