Türkçenin büyük şairi Nâzım Hikmet, pek çok kez müstear ad kullandı. Bu ad kimi zaman Ahmed oldu, kimi zaman Orhan Selim ya da Mazhar Lütfü.
Örneğin 1930’larda Akşam gazetesinde yazdığı dönemde Orhan Selim takma adını kullanıyordu. Hatta “İt Ürür Kervan Yürür” kitabı bu adla basıldı. Araştırmacı Haluk Oral’a göre bir diğer mahlası da “Kartal”dı:
“Pek çok kaynakta Nâzım Hikmet’in ilk şiir kitabının 1928’de Bakû’de basılan ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ olduğu belirtilir. Halbuki gerçek farklı. 1925’te Akbaba Neşriyatı’ndan çıkan ‘Dağların Havası’ adlı kitabın kapağında veya içinde ünlü şairin ismi geçmez. Aynı yılın başında Akbaba dergisinde yayımlanmaya başlayan şiir ise ‘Kartal’ mahlasını taşır. Bu ‘Kartal’ Nâzım Hikmet’tir.”
Nâzım Hikmet ilk dönem şiirlerinin yanı sıra çevirilerinde, film senaryolarında çoğunlukla takma ad kullanmayı tercih etti. Bu eserler sonrasında derlenip yayımlandı. Ancak yeni yayımlanan bir kitap, Nâzım Hikmet’in gün yüzüne çıkmamış, saklı kalmış şiirlerini okura sunuyor.
Sinan Şanlıer’in hazırladığı “Nâzım’dan Eksik Kalanlar” kitabında büyük şairin özellikle ilk dönem şiirleri yer alıyor. Onlardan biri, 1922 tarihli (Nâzım Hikmet o zaman 20 yaşında) Aydınlık dergisinde yayımlanan ve Ahmed adını kullandığı şu şiir:
“-nereye?
Nereye? Dönün geri! Size büyük müjdem var:
Dönün! Pek yakında adalet güneşi doğacak,
Bütün ezilenler zalimlerden kurtulacak..
Dönün geri, kış geçti, bahar geliyor, bahar!..”
Yazılama Yayınları’nca basılan kitapta Nâzım Hikmet’in müstear adlarla ne zaman, nerede, hangi eserleri verdiğini kronolojik olarak da görmek mümkün.